21 Temmuz 2010 Çarşamba

PELVİS


dışarıda yağmurun farkında olmayan maymunların çubukları
yeni kıtaların sınırlarını mı çiziyordu acaba?
onların kahinlerden öğrendiği oyunların uzantısı olarak
yaşamak istemiyordum ..
bu kemikten ine,sığınmak için gelmedim.. yalnızca üreyecek olan her bir nesilden korkuyordum.. ancak biliyordum ki;
bu in dünyanın ilk üçgeni sayılacaktı ve iç açıları toplamı
her hesaplandığında duvara karaladığım el izim yok sayılacaktı..
ne zaman gelecekti çöllere ilmi ışıyan filozof? hangi tanrı bana kayıkların ve denizin yolunu gösterecekti?
iki insanın bir kemikten ölümüne kaçtığı doğumu inkar eden sahnede yerimi aldığımda maymunlarla aynı safta mı el çırpacaktım? hormonların kokusuna şölen şövalyeleri gibi
davetsiz gelen mitolojik sinekler ellerini ovuşturdukça sınırsız çölümüzde yeni bir baş bitiyordu..
kasıklarıma baktıkça ilahi bir iz aradım beni tekrar yukarılara çağıracak bir iz..
ancak gönderildiğim bu evrenle aynı gözüküyordum.
maymunların oyununu bozacak bir garabetim yoktu.
ellerimle kazıyarak kemiklerime ulaşmak istedim,üç ayaklı
inatçı , azgın ve hislere bulanmış köklerimi kökünden koparmak istedim.dışarı çıkamazdım ;sıkışıp kaldığım yer sulara hasret bir çölden ziyade suların kaplayacağı bir evren olmalıydı.zeka ve kırıntılarıyla ya da bedenimin üst tarafıyla ilgilenmiyordum. yalnızca üreyecek ve korkuları parmaklıklarından salıverecek insancıl dürtüleri yok görme isteği beni ateşlere itiyordu..

bir ses;ilk gecemde asılı kaldı dünyada ana rahminde çarmıha gerilmiş gibi..
.
soruları gereksiz bulan maymunlar; umursamaz aletleriyle
seher vaktini müjdeleyen aklı evveli kurban ettiler.

ÇİZEN : Bedirhan PEHLİVANLI
YAZAN: Emre YAZAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder